Türk Dünyasının geleceği için önemli bir karar: Şart onaylandı

6 Kasım'da Bişkek'te gerçekleştirilen 11. Zirve'de kabul edilen Türk Dünyası Şartı, Türk devletleri arasındaki iş birliğini güçlendirmeyi ve Türk kimliği temelinde tarihsel, kültürel, dilsel bağları pekiştirmeyi hedefledi.

Türk ülkeleri dünyanın kalbinde, stratejik bir konumda yer alıyor. Tarih boyunca bu coğrafyada hüküm süren Türk imparatorlukları, Asya'dan Avrupa'ya kadar geniş topraklara hükmetmiştir. Bugün de Türk devletlerinin birlikte hareket etmesi, bölgesel ve küresel ölçekte daha güçlü ve etkili bir aktör olmaları için büyük önem taşıyor.

Uzmanlar, Türk Birliği'nin artık bir hayal olmaktan çıktığını vurguluyor. "Türk Devletleri Teşkilatı üyeleri arasında siyasi, ekonomik, askeri, kültürel iş birliği imkanı her geçen gün artıyor. Bir zamanlar hayal olarak görülen Türk Birliği artık gerçekleşme fırsatına sahip" diyen Doç. Dr. Ramin Sadık, ülkeler arasındaki yakın temasların ve iş birliklerinin bunu açıkça gösterdiğini belirtdi.

Türk Dünyası Şartı, ortak kültürel mirası, ortak alfabeyi ve ortak Türk dilini gelecekteki iş birliği sürecinin önemli dönüm noktaları olarak tanımlıyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Dilde, fikirde, işte birlik" sözünü hatırlatan Doç. Dr. Mustafa Sefa Çakır, "Bu mefkure bugün en canlı halini almıştır. Bundan sonra yapılması gereken bu adımların daha ileriye taşınması, emanetin genç nesiller tarafından fedakarca omuzlanmasıdır" dedi.

Türk Devletleri Teşkilatı, Şart'ın uygulanmasında kilit bir rol üstlenecek. Teşkilat, Türk devletlerinin ortak çıkarları doğrultusunda iş birliğini güçlendirerek hem bölgesel hem de küresel ölçekte Türk Dünyası'nın sesi olacak. Böylece Türkistan'dan Balkanlara kadar uzanan geniş Türk coğrafyasında barış, refah ve istikrarın güçlendirilmesi hedeflendi.

TRT Haber