Vatan Savaşı'nın 32. günü: Zengilan, Cebrayil ve Kubadlı'nın bir çok köyü işgalden kurtarıldı

2020 yılı 28 Ekim, bizi topraklarımızın özgürlüğüne taşıyan Vatan Savaşı'nın otuz ikinci günüydü.

Oxu.Az'ın hatırlattığına göre, insani ateşkesi ihlal eden Ermenistan ordusu, cephe hattının çeşitli noktalarında Azerbaycan ordusunun mevzilerini ve cepheye yakın yerleşim yerlerini ağır silahlarla hedef aldı. Çatışmalar, özellikle Ağdere, Hocavend, Fuzuli, Zengilan ve Kubadlı yönlerinde yoğunlaştı. Gün boyunca ve gece saatlerinde, düşmanın birçok askeri unsuru imha edilirken, bir adet "Osa" hava savunma sistemi, üç adet "BM-21 Grad" roketatar, altı "D-30", beş "D-20" ve bir "D-44" top, iki "2A36 Giatsint-B" top, bir adet 120 mm havan, bir "Konkurs" tanksavar füze sistemi ve altı araç etkisiz hale getirildi.

Cephede yenilgiyi hazmedemeyen düşman, sivil yerleşim yerlerine saldırılarını sürdürdü. Terter, Ağcabedi, Tovuz, Gedebey, Daşkesen ve Kubadlı'ya topçu ateşi açıldı. Öğlen saatlerinde ise Ermenistan ordusu Berde şehrine yine "Smerç" roketleriyle saldırdı. Bu saldırıda, 21 kişi hayatını kaybetti, 70'ten fazla kişi yaralandı. Şehirdeki sivil altyapı ve ulaşım araçları ciddi hasar gördü. Acil Durumlar Bakanlığından bir görevli de bu saldırıda yaşamını yitirirken, bir görevli ağır yaralandı.

Ancak hiç bir saldırı halkımızı haklı davasından vazgeçiremedi. Ordumuzun cephede düşmanı mağlup ettiği bu günlerde, halkımız da birlik ve beraberliğini korudu. Aynı gün cumhurbaşkanı İlham Alıyev , sosyal medya hesabından Berde'deki masum sivillerin intikamının yerde kalmayacağını, cephede işgalçilere gereken cevabın verileceğini vurguladı:

"Ermeni silahlı kuvvetlerinin roket saldırıları sonucunda Berde'de hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum. Berde'de hayatını kaybedenlerin intikamı yerde kalmayacak ve cephede işgalçilere gereken cevap verilecek."

Ordumuz, Berde'de iki gün üst üste gerçekleşen kanlı saldırıların kurbanlarının intikamını cephede aldı. Aynı gün devlet başkanı, Rusya'nın "Interfaks" ajansına verdiği röportajda şu açıklamayı yaptı:

"Azerbaycan ordusu savaş alanında üstünlüğünü kanıtladı. İşgal altındaki bölgelerin büyük bir kısmı bu bir ay içinde özgürleştirildi. Ermenistan'ın yaklaşık 30 yıldır işgal altında tuttuğu bölgelerde güçlendirilmiş savunma hatları oluşturduğu düşünüldüğünde, burada birkaç savunma hattı vardı. Arazinin yapısı da Ermenistan tarafı için daha avantajlıydı, çünkü burası dağlık bir bölge ve askerlerimiz, karşı saldırılar düzenlerken hem mühendislik yapıları hem de dağlık araziyi aşmak zorunda kaldılar. Tüm bu zorluklara rağmen, topraklarımızın büyük bir kısmının bir ay içinde kurtarılması, Azerbaycan ordusunun dünyadaki en yetenekli ordulardan biri olduğunu gösterdi. Düzenli olarak yayınlanan askeri sıralamalara göre, Azerbaycan ordusu dünyanın önde gelen 50 ordusu arasında yer alıyor. Profesyonellik, eğitim, savaş yeteneği ve en önemlisi moral, elbette ki Azerbaycan ordusunun teknik donanımı da başarıya büyük katkı sağladı. Fuzuli, Cebrayil, Zengilan, Kubadlı şehirleri, Hocavend'in bir kısmı özgürlüğüne kavuştu. Azerbaycan ordusunun başarılı operasyonları devam ediyor. Bu bir ay boyunca defalarca söyledim; biz bu çatışmanın çözümünün askeri aşamadan siyasi aşamaya geçmesini istiyoruz. Ancak ne yazık ki Ermenistan tarafı ateşkesi üçüncü kez ihlal ederek, özgürleştirdiğimiz bölgeleri yeniden işgal etmeye çalıştı ve çatışmayı sürdürme yoluna gitti. Bu nedenle bir kez daha söyleyeyim - askeri-siyasi çözüm tek çıkış yoludur. İstiyoruz ki, askeri aşama müzakere masasında sona ersin ve Azerbaycan'ın topraklarının işgalden kurtarılması sağlansın."

Tüm bu gelişmelerin ardından Cumhurbaşkanından yeni bir zafer haberi daha geldi:

"Azerbaycan ordusu Zengilan'ın Birinci Ağalı, İkinci Ağalı, Üçüncü Ağalı, Zerneli, Füzuli'nin Mandılı, Cebrayil'in Kazanzemi, Xanagabulak, Çullu, Kuşçular, Karaağaç, Kubadlı'nın Giyaslı, Ebilce, Gılıcan köylerini işgalden kurtarmıştır.

Yaşasın Azerbaycan ordusu! Karabağ Azerbaycan'dır!"

Vatan Savaşı'nın 32. gününde üstünlük yine Azerbaycan ordusundaydı ve bu, kısa sürede tüm topraklarımızda bayrağımızın dalgalanacağının bir işaretiydi.