"Gıda sorunu kaçınılmaz olacak" - COP29'a katılan İsrailli Genel Müdür'den ÖZEL AÇIKLAMA

"COP29, organizasyon konuları muhteşem. Futbol stadyumundan oluşturduğunuz devasa konferans mekanı insanı hayrete düşürüyor. Konferansa çok sayıda insan katılmış, hepsi mutlu, gülümsüyor ve ana konuyla ilgili yeni bir şeyi temsil ediyor. Eminim ki, Dünya'nın iklimi bu konferansı düzenlediğiniz için size, Azerbaycan halkına teşekkür edecek."

Bunu Oxu.Az'a açıklamasında Bakü'de düzenlenen BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansı'nın 29. oturumuna (COP29) katılan İsrail'in İsrail Bölgesel İşbirliği Bakanlığı Genel Müdürü Gilad Şadmon söyledi.

Bakan, eğer herhangi bir büyük felaket meydana gelirse, sınırların, toplumun, kültürün, dinin hiçbir öneminin kalmayacağını, bu nedenle bunu önlemek için birleşmek gerektiğini belirtti:

"Keşke tek bir mesele olsaydı, ancak iklim sorunlarının o kadar yönü, o kadar yüzü var ki. Örneğin, küresel ısınma. Dünya gezegeninde sıcaklık her geçen gün artıyor. Deniz seviyesi yükseliyor. Belki birkaç ülke bu fenomenin dışında kalabilir. Ancak genel olarak gıda sorunu kaçınılmaz olacak. Çünkü gezegenin nüfusu günden güne artıyor, gıda yetersiz kalıyor.

Dolayısıyla, deniz ekonomisi, tarım ile ilgili her sorun, doğanın kirlenmesi bir ülkeden diğer ülkeye sirayet ediyor. Tüm bu sorunların çözümüyle ilgili en etkili adımlardan biri eğitimdir. Gelecek nesli doğru eğitmeliyiz ki, bir insan olarak hepimizin birliğini her şeyden üstün hissedelim. Eğer bu gerçekleşirse, belki bir gün iklim sorunlarından kurtulabiliriz."

G.Şadmon, ayrıca İsrail ve Azerbaycan arasındaki ilişkilere de değindi:

"Kimseye sır değil ki, İsrail ile Azerbaycan güvenlik alanında çok bağlılar. Biz enerji, iklim ve eğitim alanları dahil olmak üzere birçok konuda birbirimize yardım ediyoruz.

Başkanı olduğum Bölgesel İşbirliği Ofisi, Azerbaycan Eğitim Bakanlığı ile bir memorandum imzalamak niyetinde. Söz konusu olan hem İsrail'de hem de Azerbaycan'da okullarda öğretmek istediğimiz program. Ve biz bu ilişkiyi stratejik olarak görüyoruz, çünkü gelecek nesil hakkında düşünürken bugün veya yarını değil, daha sonraki dönemi göz önünde bulunduruyoruz."

Muharrem Aliyev